PAZARYERLERİ İLE İLGİLİ BAŞLIKLAR
Trendyol, yerli üreticileri global pazarlara taşımaya devam ediyor.
Trendyol, uluslararası büyüme planları ve e-ihracat açısından atağa geçtiğini duyurdu. Berlin’de ofis açan platformun hedefinde Türk ürünlerini direkt global pazarlarla buluşturmak için yeni ofisler ve online pazaryeri işbirliklerini artırmak var. Uluslararası büyümeye odaklandıklarını belirten Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, gelecek beş yıl içinde cirolarının üçte birinin ihracattan gelmesini öngördüklerini söyledi.
Polonya’da çok büyük bir depo yatırımı ile Türkiye’den yurt dışına ihracatı kolaylaştıracak adımlar attıklarını anlatan Çetin, Lüksemburg, Amsterdam ve ardından Londra’da da ofis açacaklarını dile getirdi.
Çetin, “Global ihracat rakamlarımıza bakarak bölgelere karar veriyoruz. Trendyol bundan sonra EMEA bölgesi pazarında en büyük e-ticaret şirketi olma hedefiyle çalışıyor” dedi.
Uluslararası yol haritalarını iki strateji üzerine kurduklarını açıklayan Çetin, “İlki uluslararası e-ticaret platformlarındaki Trendyol marka ürünlerimizle e-ihracat payımızı artırırken, Türk markalarını da bu platformlara taşımak. Şu anda 50’den fazla uluslararası e-ticaret platformundayız. İkinci stratejimiz ise Türk üreticilerini ve markalarını platformumuz aracılığıyla global pazarlarla buluşturmak. E-ihracatın %66’sını Avrupa ülkelerine yaparken, yüzde 23’ünü Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Afrika ülkelerine yaptık. Şu an globalde, yerli üreticilerimizin ürettiği ürünlere Trendyol aracılığıyla ulaşan 4 milyon müşteri bulunuyor” dedi.
Kaynak: Milliyet
E-TİCARET İLE İLGİLİ BAŞLIKLAR
Fiyat Sürtüşmeleri Ürün Satışlarını Azaltıyor mu?
Barselona’daki IESE Business School ve Massachusetts Institute of Technology’deki profesörlerin araştırması, perakendecilerin ilk talep belirsizliğiyle karşı karşıya kaldığı iki duruma odaklandı: yeni mağazalar ve yeni ürünler. Belirsizlik, ilk satışları gözlemledikten sonra fiyat ayarlamalarının avantajlı veya gerekli olma olasılığını artırdı.
Araştırmaya göre pek çok durumda, perakendecilerin fiyatları düşürmek yerine düşük performans gösteren yeni ürünlerin satışını tamamen durdurduğu görülmüş.
IESE Business School’da bir pazarlama profesörü olan Diego Aparicio yaptığı açıklamada, “Sezgisel olarak, perakendeciler .99 ile biten son fiyatları korumak istiyor” dedi. “Ve eğer yeni bir ürünün ilk satışları düşükse, perakendeciler bir promosyonu tetiklemek yerine .99 olan bir fiyata dokunmamayı tercih ederler ve sonuç olarak, ürünün kısa vadede durdurulma olasılığı daha yüksektir. Bu, yöneticilerin ve akademisyenlerin modellerine girmek isteyebilecekleri fiyat sonlarının yeni bir yan etkisidir.”
Geçen yıl yapılan bir Deloitte araştırması, şirketlerin fiyatlandırma stratejilerini gelişen tüketici davranışlarına verimli bir şekilde uyarlamasını engelleyen üç “kör nokta” belirledi:
Dahili verilere aşırı güvenme: Tüketicileri analiz ederken dahili verilere (veya sınırlı sayıda dış faktöre) aşırı güvenmek, markaların başka yerlerde gelişen önemli trendleri ve fırsatları kaçırmasına neden olur.
Tüketicinin ödeme istekliliğiyle ilgili modası geçmiş varsayımlar: Fiyatlandırmayla ilgili eylemler genellikle “tüketicilere geniş, homojen segmentler olarak davranan” ve tüketici tercihlerindeki incelikli değişiklikleri, bir ürünün rakiplere göre konumunu ve “piyasada yer edinmiş gerçek farklılaşma düzeyini yansıtmayan” varsayımlara dayanır.
Tekdüze fiyatlandırma ve tanıtım: Birçok tüketici odaklı şirket, ulusal düzeyde fiyatlar ve promosyon teklifleri belirlemeye devam ederek, yerelleştirilmiş veya bireyselleştirilmiş büyüme fırsatlarından yararlanma yeteneklerini sınırlıyor.
Kaynak: Bi Sektör
DİJİTAL MEDYA İLE İLGİLİ BAŞLIKLAR
Google Arama’ya sohbete dayalı yapay zekâ geliyor.
Google CEO’su Sundar Pichai, The Wall Street Journal’a verdiği bir röportajda, Google’ın amiral gemisi “Arama”ya sohbete dayalı yapay zekâyı eklemeyi planladığını söyledi.
Pichai, kendisine sorulan “İnsanlar Google’a soru sorabilecek ve Arama’da LLM’lerle (büyük dil modelleri) etkileşime geçebilecek mi?” sorusuna “Kesinlikle” diye yanıt verdi. Pichai, yapay zekâ sohbetini bir tehdit yerine Arama işini geliştirmenin bir yolu olarak gördüğünü ekledi.
Google zaten LLM’leri Arama’ya entegre edeceğini söylemişti, ancak şirket konuşma özellikleri için planlarını ilk kez duyurdu.
Google’ın bu hamlesinin Microsoft’un ChatGPT’yi Bing arama motoruna entegre etmesinden sonra gelmesi şaşırtıcı değil. Ancak, arama pazarında dünya çapındaki %93,4’lük payı düşünüldüğünde, Google’ın bu uygulaması potansiyel olarak daha fazla etkiye sahip olabilir.
Kaynak: Digital Age
SOSYAL MEDYA İLE İLGİLİ BAŞLIKLAR
Twitter Blue kullanıcıları, platformdaki reklamları %50 daha az görecek.
Twitter Blue ile ilgili gelişmeler son dönemde fazlasıyla hareketli. Hatırlarsanız Twitter, geçtiğimiz haftalarda tüm eski mavi onay işaretlerini 1 Nisan'da kaldıracağını açıklamıştı. Bu durum tabii ki gerçekleşmedi ve Twitter, eski mavi onay işaretlerini kaldırmak yerine mavi onay işaretine yeni bir etiket oluşturdu. Bu etiket ile kimin Blue kullanıcısı olduğu anlaşılmamaya başlandı.
Bu Elon Musk'ın Blue kullanıcılarına tek kıyağı değil, çünkü şimdi de Twitter Blue kullanıcılarının platformda yer alan reklamları %50 daha az göreceği bilgisi paylaşıldı. Ayrıca Blue üyelere aramalarda görünürlüğün artması gibi vaatler de veriliyor. Aslında Elon Musk uzun süredir Twitter Blue kullanıcılarının daha az sponsorlu tweet görme özelliğine sahip olacağını söylüyordu. Yani reklamların Blue kullanıcıları için azaltılması çok da şaşırtıcı değil.
Şu anda Twitter Blue kullanıcıları, hem "Sana Özel" hem de "Takip Edilenler" akışlarında reklamları daha az görüyor, bu özellik aktif edilmiş durumda.
Platform, bu özelliğin profilde veya yanıtlarda gösterilen reklamlar, tanıtılan hesaplar ve trendler ve "Keşfet" sayfasında tanıtılan etkinlikler için geçerli olmadığını belirtti. Şirket ayrıca, reklamların yarı yarıya azalmasının yalnızca bir abonenin profili incelendikten ve doğrulama işaretini aldıktan sonra geçerli olacağını söyledi. Twitter, ücretli abonelerin akışlarındaki reklamları azalttığını iddia ederken, kişilerin gerçekten daha az reklam görüp görmediklerini kanıtlamak pek kolay değil.
Kaynak: Webrazzi
WhatsApp, bireysel sohbet kilidi özelliğini aktif hale getirecek.
WhatsApp, kullanıcıların belirli sohbetleri kilitlemesine izin verecek yeni bir özellik eklemek için çalışıyor. Bu özellik, kullanıcıların tüm uygulama yerine özel sohbetleri kilitlemesine olanak tanıyor. Ortaya çıkan bilgilere göre bu yeni özellik, Android için WhatsApp’ın en son beta sürümünde tespit edildi. Kişi veya grup bilgileri ekranında, kullanıcılar belirli sohbetleri ve grupları kilitleyebilecek. Bir sohbet kilitlendiğinde, kendi bölümüne aktarılır ve yalnızca kullanıcının parmak izi veya şifresi kullanılarak görüntülenebiliyor.
Bu özellik, korumalı bir sohbette alınan medya dosyalarının cihazın galerisine otomatik olarak kaydedilmesini önleyerek gizli resim ve videoların başkaları tarafından görülmemesini sağlıyor. Ayrıca, birisi uygun kimlik doğrulaması olmadan kilitli bir görüşme açmaya çalışırsa, sohbeti görmeden önce temizlemesi isteniyor.
Şu anda geliştirme aşamasında olan işlevsellik, tartışmalarını meraklı gözlerden gizli tutmak isteyen kullanıcılar için ekstra bir koruma ve gizlilik katmanı ekleyecek.
Özelliğin gelecekteki bir WhatsApp sürümüne dahil edilmesi muhtemel görünse deşirket tarafından resmi bir onay veya çıkış tarihi verilmedi. Özellik, WhatsApp’ın halihazırda kullanıcıların tüm uygulamayı biyometrik kimlik doğrulama ile kilitlemesine izin veren mevcut güvenlik özelliklerine eklenecek.
Kaynak: egirişim